Biricik oğlu hastalanıp ölen bir anne oğlunun cesediyle deli gibi sokaklarda dolaşıp her rastladığı insandan oğlunu yaşama geri döndürmesi için yardım istemiş. Sonunda bu mucizeyi gerçekleştirebilecek tek kişi Buddha’dır diyen bir bilgeye rastlamış. Anne Buddha’ya gitmiş ve oğlunu yaşama geri getirsin diye ona yalvarmış. Buddha anneyi dinlemiş ve şöyle demiş: ‘Senin acını sona erdirecek tek bir yol var, şehre in ve acının yaşanmadığı her evden bir hardal tohumu alıp getir’. Anne şehre koşar ve kapı kapı dolaşır ancak acının henüz yaşanmadığı bir ev bulamaz ve anlar ki acıdan özgürce ayrılmanın o tek ve dar yolu oğlunun ölüsüyle vedalaşmasıdır (Tibet Hikayesi). İnsanın doğumu acılarının başlangıcıdır ve bizler hayatımız boyunca bizlere acı veren kayıplar, krizlerle, ve travmalar karşılaşılaşırız. Ama yukardaki Tibet hikayaesinde olduğu gibi bizler terapistler olarak insanın acısını anlayabilmemiz ve yardım edebilmemiz için ona iyice yaklaşmamız gerekiyor. Bu çalışma grubunda Kısa Süreli Terapi'nin değer sitemleri ve çalışma çerçevesiyle insanı ve acısını nasıl anlayabiliriz ve yardım edebiliriz tartışacağız.