Küreselleşme süreci pek çok alanda değişim ve dönüşüm ortaya çıkarmıştır. Bu süreçte insanlık uzaya seyahat planları yaparken, savaşlar ve yoksulluk tüm dünyada artmıştır.

Kadın erkek ilişkisinin formal bir kurumu olarak aile ve evlilik de bu süreçten etkilenmiştir. Aile en yakın ve en uzun süreli kurum olarak kendi içinde pek çok sorunu içinde barındırdığı hepimizin bildiği bir gerçektir. Makro ekonomik krizin getirdiği işsizlik ve yoksulluğa ek olarak şiddet, alkol ve madde bağımlılığı, iletişim problemleri de artmıştır.

Sözgelimi 2008 yılında Türkiye’deki boşanma oranları %30 düzeyinde artmıştır. Özellikle Ankara, İzmir, İstanbul gibi metropol illerdeki boşanma oranlarının %30’u evliliğin ilk bir yılındakilerdir. Günümüzde 15-20 yıllık evliliklerin de boşanma ile bitmesi artık sürpriz değildir. Evliliklerin bitmesinde “şiddetli geçimsizlik” gerekçe olarak gösterilmesine rağmen, saklanan gerçek sadakatsizliktir. Sadakatsizlik gerekçesini açıkça itiraf etmek oldukça zordur.

Ankara’da kocasının sadakatsizliği gerekçesiyle boşanan 52 kadın vardır.

Bu çalışmada kadın erkek ilişkisi evlilik-aile ve sadakatsizlik-boşanma boyutlarında incelenmiştir.