En basit şekliyle Aile ve çift terapisi aile üyelerinin katılımıyla gerçekleşen bir psikoterapi yöntemidir. Dünyada evlilik danışmanlığı ile ilgili ilk merkezler 1930’larda kuruldu. Paul Popenoe Los Angeles’ta Amerikan Aile İlişkileri Enstitüsünü açtı ve Abraham ve Hannah Stone da New York’da benzer bir klinik açtılar. Evlilik danışması ile ilgili üçüncü bir merkez de 1932’de Emily Hartshorne Mudd tarafından başlatılan Philedelphia Evlilik konseyi idi.
1942’de bu yeni mesleğin üyeleri yıllık olarak toplanmaya başladı ve 1945’te fi kirlerini paylaşmak, mesleki standartlar oluşturmak ve araştırmayı geliştirmek amacıyla Amerikan Evlilik Danışmanları Birliği’ni kurdular. 1940 ve 50’li yıllarda psikozlarda kuşaklar arası etkileşim süreçlerine ilgi ailenin tedaviye katılmasıyla sonuçlandı. 1962’de ilk aile terapisi dergisi yayın hayatına başladı: Family Process.
Yurtdışında eğitim gören psikoterapistlerin uygulamalara başlamasıyla 90’lı yıllarda ülkemizde de aile terapileri fi ilen başlamış oldu. Terapinin öncüleri Ankara ve İstanbul’da çalışmaktaydı. 1996 yılında Ankara Üniversitesi bünyesinde Aile terapileri konulu bir kongre düzenlenmiş ve bildiriler “Aile Terapileri” başlığı altında bir kitap olarak yayınlanmıştır. 1998 yılında Çocuk Ruh sağlığı ve Hastalıkları Anabilim dalında “Aile Terapileri Birimi” resmi olarak faaliyete geçmiştir. Aile ve Evlilik Terapileri Derneği 1997 yılında kurulmuştur. Dernek düzenli olarak kongrelerini yapmaktadır. Hatta 2004 yılında uluslararası aile terapileri kogresini İstanbul’da başarıyla gerçekleştirmiştir. Türkiye Psikiyatri Birliği bünyesinde de Aile ve Eş Terapileri Bilimsel Çalışma Grubu 1999 yılından bu yana dernek etkinliği olarak yürütülmektedir.
Ankara, İstanbul ve İzmir gibi öncü şehirlerin dışında kalan bir şehirde Hatay’da üniversitedeki görevime başladıktan sonra aile ve eş terapilerini ve eğitim faaliyetlerini başlattım.
Polikliniğimize ilk başvuru sayısı 2007 yılı içinde 799, 2008 yılında 1700 olmuştur. Bunlardan ilk yıl 108 kişi ikinci yıl 50 kişi aile sorunları nedeniyle başvurmuş ya da sorunlarının aile içi ilişkilerden kaynaklandığı düşünülmüştür.
Eş sorunları ile ilgili başvuruların 2007’de 2 , 2008’de 6 tanesi hariç tamamı kadınlar tarafından yapılmıştır. Erkek eş terapiye daha sonra katılmıştır. En sık görülen sorunlar geniş aile sorunlarıdır. Özellikle de erkek olan eşin ailesiyle ilgili sorunlar ön planda görünmektedir. Çocuk yetiştirme ile ilgili fi kir ayrılıkları, iletişim sorunları, cinsellikle ilgili konular bunları takip etmektedir.
Uygulamalarımda kullandığım sistemik yaklaşımdaki temel kavramlar bu seansta açıklanacaktır.
|