Orwellyen psikoloji terimi George Orwell’in “1984” isimli romanından esinlenerek yaratılmıştır. 1903 yılında Hindistan’da üst orta sınıf bir İngiliz ailenin oğlu olarak dünyaya gelen George Orwell büyük eseri 1984’ü 5 yıllık bir çalışmanın ardından 1948 yılında tamamlamıştır. Roman II. Dünya Savaşı sonrasındaki dünya düzeninin bir eleştirisi niteliğindedir.

Orwellyen psikoloji kavramı tekdüze, renksiz bir dünyaya kötümser bir bakışı ifade etmekte, söylenen her sözün arkasında çoğunlukla tam tersi bir anlam, gizli bir gündem aranmaktadır. Romanda insanlar sürekli kontrol altında, çaresizlik ve korku içinde yaşamaktadırlar.

Son yıllarda yaşanan doğal afetler, küresel iklim değişikliği, su sorunu, açlık tehlikesi, savaşlar, nükleer yarış, terör olayları, enerji krizi, ekonomik kriz ve değerlerin farklılaşması günümüzde de insanların benzer bir Orwellyen psikoloji geliştirmelerine sebep olmuştur. Geleceğini görmekte zorlanan insan romanda olduğu gibi çaresizlik ve korku içindedir.

Aile ve evlilik terapistleri, aile kurmaya, çocuk sahibi olmaya çekinen, evliliğini devam ettirememekten, çocuğunun sağlığını koruyamamaktan, iyi eğitim verememekten, güvenliğini sağlayamamaktan korkan hatta temel ihtiyaçlarını karşılayamama riski altında, hergün daha fazla pesimist danışan ile karşılaşmaktadır.

Dünyadaki tüm bu gelişmeler doğrultusunda en doğru, en hızlı, en fazla kişiye ulaşabilen danışmanlık hizmetleri nasıl verilebilir, hangi koruyucu önlemler kimler tarafından alınabilir?