Bu calismada, yaklasik 10 yil once Avustralya'li bir aile terapisti olan Michael White ve onun Yeni Zelanda'li meslektasi David Epson tarafindan temelleri atilan ve psikoterapi dunyasinda buyuk hizla yayilan “Narrative Terapi” tanitilacaktir. Bu terapi cesidinin iddiasi sadece yeni bir grup terapi teknigi olmaktan ziyade terapi dunyasina yeni bir bakis acisidir ki; bazi otoriteler bu terapi cesidini terapide ucuncu dalga olarak nitelendirmektedirler: Freud ile baslayan birinci dalga, psikodinamik terapilerdir. Bunlar pataloji odaklidirlar ve sorunun kaynaginin insanin problemli kisiliginde yattigini dusunmektedirler. 1950'lerde baslayan ikinci dalga, bilissel/davranisci terapiler ve aile terapileridir. Bunlar ise problem odakli terapiler olarak nitelendirildiler ve dinamik terapilerden farkli olarak gizli anlamlarin yerine “simdi ve burada”ya odaklanmislardir. Narrative terapinin icinde onemli bir yer tuttugu ucuncu dalga therapiler ise, probleme odaklanmanin, kisinin kendisinde bulunan ve problemin cozumunde yardimci olabilecek kaynaklarin gozden kacirilmasina neden oldugunu savunmaktadirlar. “Kisi problem degildir, problemdir problemin kendisi” Narrative terapinin temel felsefesidir