Lütfen Türkçe Versiyon için Tıklayınız >>>Please Click Here for English Version >>>
ANASAYFA FAALİYETLER HAKKIMIZDA İLETİŞİM KURULLAR LİNKLER ÜYELİK BAŞVURUSU ÜYELİK KOŞULLARI ÜYELER
Lütfen Tüm Faaliyetler için Tıklayınız >>>
I. ULUSAL AİLE VE EVLİLİK TERAPİLERİ SEMPOZYUMU
I. Ulusal Aile ve Evlilik Terapileri Sempozyumu, 2000 yılı Şubat ayında İstanbul'da gerçekleştirilmiştir. Sempozyuma, 150 uzman ve meslektaş katılmıştır. Aile ve çift terapilerinin yanı sıra, grup terapileri, seks terapisi ve psikotiklerde aile terapisi de, farklı özellik ve tanımları ve tümleyici özellikleri de sempozyum bünyesinde yer almıştır. Yurt çapında katılımla zenginleşen Ulusal Sempozyum, derneğimizin faaliyet planı dahilindeki Ulusal Kongre'lere zemin oluşturmuştur.
Detaylar...
I. ULUSAL AİLE VE EVLİLİK TERAPİLERİ KONGRESİ
Derneğimiz tarafından düzenlenen I. Ulusal Aile ve Evlilik Terapileri Kongresi, 8-9-10 Mart 2002'de, İstanbul Boğaziçi Üniversitesi Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilmiştir.
Detaylar...
II. ULUSAL AİLE VE EVLİLİK TERAPİLERİ KONGRESİ
II. Ulusal Aile ve Evlilik Terapileri Kongresi, 7-8-9 Mart 2003'de İstanbul Boğaziçi Üniversitesi Kültür Merkezi'nde düzenlenmiştir. Kongre, 60'ı konuşmacı olmak üzere, yaklaşık 300 kişinin katılımıyla gerçekleştirilmiştir.
Detaylar...
XIV. IFTA DÜNYA AİLE TERAPİSİ KONGRESİ
Aile ve Evlilik Terapileri Derneği (AETD) ile International Family Therapy Association (IFTA), 24-27 Mart 2004'te, İstanbul'da, XIV. IFTA Dünya Aile Terapisi Kongresi'ni gerçekleştirmişlerdir.
Detaylar...
III. ULUSAL AİLE VE EVLİLİK TERAPİLERİ KONGRESİ
25-26-27 Mart 2005’te İstanbul’da, Boğaziçi Üniversitesi Garanti Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilmiş olan III. Ulusal Aile ve Evlilik Terapileri Kongresi’nin teması “Entegratif Oryantasyon ve Terapi”dir.
Detaylar...
IV. ULUSAL AİLE VE EVLİLİK TERAPİLERİ KONGRESİ
16-17-18 Mart 2007'de İstanbul'da Boğaziçi Üniversitesi Garanti Kültür Merkezi'nde IV. Ulusal Aile ve Evlilik Terapileri Kongresi gerçekleştirilmiştir. Kongre teması "Sistemikten Dinamiğe" olarak belirlenmiştir. 80 civarı konuşmacı olmak üzere, kongreye 350 kişi katılmıştır.
Detaylar...
V. ULUSAL AİLE VE EVLİLİK TERAPİLERİ KONGRESİ
Aile ve Evlilik Terapileri Derneği (AETD) tarafından, 13-14-15 Mart 2009'da, İstanbul Teknik Üniversitesi Maslak Kampüsü Süleyman Demirel Kültür Merkezi'nde (SDKM), V. Ulusal Aile ve Evlilik Terapileri Kongresi gerçekleştirilmiştir. Bu yıl kongremizin teması “Terapide Post-Yapısalcılık ve Sonrası“ olarak belirlenmiştir
Detaylar...
VI. ULUSAL AİLE VE EVLİLİK TERAPİLERİ KONGRESİ
Aile ve Evlilik Terapileri Derneği (AETD), 14-15-16 Ekim 2011’de, VI. Ulusal Aile ve Evlilik Terapileri Kongresi’ni düzenlemiştir. İstanbul Teknik Üniversitesi Maslak Kampüsü Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde (SDKM) gerçekleşen olan kongrenin teması “Psikoterapist Kimliği” olarak belirlenmiştir.
Detaylar...
VIII. EFTA AVRUPA AİLE TERAPİSİ DERNEĞİ KONGRESİ
Aile ve Evlilik Terapileri Derneği (AETD) ,24-27 Ekim 2013 tarihinde, İstanbul Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde, Avrupa Aile Terapileri Derneği (European Family Therapy Association) EFTA'nın VIII. Kongresi'ne ev sahipliği yapmıştır.
Detaylar...
Derneğimiz ile ilgili haberler için listemize üye olunuz.
Lütfen Dernek ile ilgili Hakkımızda Kısmı için Tıklayınız >>>
Üzerinde Az Konuşulan Bir Kavram Olarak Kadına Yönelik Şiddette Kadının Rolü: İkincil Travmalar / Şiddet: İnsan Hakları İhlali
Ana Sayfa > Seçtiğiniz Site Kısmı > IV. ULUSAL AİLE VE EVLİLİK TERAPİLERİ KONGRESİ > Panel Özetleri > 

Prof. Dr. Mehmet Z. Sungur

 

Üzerinde Az Konuşulan Bir Kavram Olarak Kadına Yönelik Şiddette Kadının Rolü: İkincil Travmalar

 

Şiddet günümüzde başlıca önlenebilir ölüm nedenlerinden biridir. Ne var ki her yıl tüm dünyada bir milyondan fazla kişi şiddet  nedeniyle yaşamlarını yitirmektedirler. Bu sayıdan çok daha fazlası ise kalıcı ya da geçici bir biçimde sakatlanmakta daha da fazlası ise şiddet nedeniyle zihinsel düzeyde onarılması güç yaralar almaktadırlar.

Aile içi şiddet ise kendini aile olarak tanımlayan bir grup içinde zorlamak, aşağılamak, yoksun bırakmak, egemenlik sağlamak, güç göstermek, öfke ve gerginliği boşaltmak amacıyla aile bireylerinden bir veya birkaçından diğerine ya da diğerlerine yöneltilen her türlü şiddet davranışıdır. Aile içi şiddet türlerinden en sık görüleni kadına yönelik şiddettir.

Ne yazık ki kadına yönelik şiddete uygun bir zemin oluşmasında şiddete uğrayan kadının kendi rolü de küçümsenmeyecek oranda önemli olmaktadır. İkincil travma olarak da tanımlanabilecek bu olgu, kadının uğradığı şiddet nedeniyle kendisini suçlu/hatalı bulması ya da suçlu/hatalı bulunmasından kaynaklanmaktadır.

Klinik uygulamalar sırasında karşılaştığımız vakalar ve basında karşılaştığımız bazı haberler bu konunun öneminin vurgulanmasını gerektirmektedir.

İkincil travma kavramında kadın bir yandan ilk travmanın (örnegin dayagin) acısını yaşarken, diğer yandan da kendini suçlayarak ikincil bir travmaya neden olmaktadır. Bu travmanın bir nedeni de kendisini çaresiz hissetmesidir. Çoğu kez gerek şiddet gösteren kişi, gerekse çevredeki yakınlar bu ikincil travmaların oluşumunu kolaylaştırmakta ve böylelikle hem kendi sorumluluk ve ‘suç’larını görememekte hem de kurbanın mevcut dayaktan kendisini suçlamasına neden olabilmektedir.

Bu sunumda ağırlıklı olarak sözü edilen ikincil travmalar örneklerle aktarılacaktır.

 

Psikolog Dr. Nur Velidedeoğlu Kavuncu

 

Şiddet: İnsan Hakları İhlali

 

Bireysel veya toplu hareketle güç ve baskı uygulanması neticesinde insanların bedensel ve ruhsal açıdan zarar görmesine neden olan şiddet önemli bir toplumsal sorun olma özelliğini korumaktadır.

Şiddet her toplumda ve her dönemde vardır ve çok yaygın şekilde görülmektedir. Şiddet denildiğinde akla ilk gelen genelde fiziksel şiddet olmasına karşın diğer şiddet türleri olan duygusal, sözel, ekonomik ve cinsel şiddet de oldukça yaygın uygulanmaktadır. Hatta çoğu durumda bu istismar tiplerinin birlikte uygulandığı da görülmekte ve şiddete maruz kalan kişilerde en az fiziksel şiddet kadar derin izler bırakmaktadır. Bir çok olguda  da saldırgan ile kurbanın aynı evi paylaştığı bilinmektedir. Bazı kültürlerde aile içi şiddet geleneksel bakış açısıyla doğal karşılanarak, bu tür şiddetin açığa vurulması ailenin ve toplumun düzenini bozmaya yönelik davranış olarak kabul edilmektedir. Fiziksel şiddetin tek bir kişiye yöneltilmiş olması durumunda bile, bu sürece şahit olan bütün aile bireyleri de olumsuz et-kilenmektedir. Bu nedenle şiddetin yaşandığı evler  aile bireyleri için güvenli olmaktan uzak, şiddetin her an patlayabileceği bir yer  konumundadır. Bu sunumda bir insan hakları ihlali olan şiddet türleri, aşamaları ve arkasındaki nedenleri ile ele alınacaktır.